Bu Bahçe

Yine böyle bir bahardı
Baharlar sınıflara dolardı 
Gülü sevenler bu bahçeye 
Bin gül koyardı
Bu bahçeden her gün ,
Bin gül kopardı
Bu bahçe gülbün kokardı

Sen de bilirsin ya;
Zehra demek çiçek demektir.
Çiçek, nurlu ay ışığında,
Fatmaların sularıyla açmak,
Haticelerin ellerinde kokmak demektir.

Öz kanından gelir kokusu bu çiçeğin 
İnceden inceye düşün dediğin
Uygundur bilirsin çınaraltı
Ve gülün şen olduğu yer
Bu yerdir, senin söylediğin.

Altın gibi parlıyor yapraklar bu çiçekte 
Belli ki yapılmış usta ellerle
İtiraf etmeli ve söylemeliyim ki;
Bu yaprak imrenilecek güzellikte.

Ümittir bu çocuk coşacaktır
Ergindir bu adam koşacaktır
Sinan’dır bu usta yapacaktır
Ve yapılacak bir şey de;
Kuru toprağa çiçek atmaktır.

Melekler de gelsin bu bahçeye
Şereflendirsin kutsal gelişiyle
Davud’un ordusundaki savaşı,
Muharrem ayında durdursun
İbrahim, Havva ve Dursun.

Öteden Özge özenerek açmış narin ellerini,
Beriden Narin ümitle açmış özel ellerini,
Türk’ün küçük, kuru, ve güçlü isteklerini;
Hamt ederek, sürdürerek ve diyerek
Kabul buyursun Allah’ım dileklerimi.

Aykut, Eray, Nuray, Gülay ve Oktay söylüyor dinleyin
Doğum zamanı, doğum zamanı Mevlüde’ye söyleyin.
AYDOĞDU, AYDOĞDU, AYDOĞDU bu bahçeye
Durun bekleyin
Bir de Lamiye sesleniyor ve diyor :
Parlıyor,
Parlıyor.

6 Haziran 2006-Damyeri | Musa AYDOĞDU

Not: Bu şiir, ilk görev yerimdeki öğrencilerimin isim veya soy isimleri kullanılarak yazılmıştır. Şiirde tüm öğrencilerin ismine gönderme yapılmıştır.