Bu kitap, Türkiyeli bir direnişcinin 1999 yılında başlayan 2. Çeçenistan savaşına katılmasıyla cephede tuttuğu notlardan oluşmaktadır. Gürcistan sınırından Çeçenistan’a girmesi ve yaklaşık bir yıl sonra Türkiye’ye dönüş yapmasına kadar geçen süre içerisinde tutulan notlarda; Çeçen savaşı hakkında bilinmeyenler, Çeçen mücahidlerin özellikleri, yabancı mücahidlerin intibak sorunları, Çeçen köyleri ve halkın savaşa bakışı, mücahidlerin kendi aralarındaki ilişkileri, mücahidlerin sahip olduğu silahları, Rusların askeri yapıları gibi konular tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriliyor.
Samimi niyetle, sadece Allah rızası için Türkiye’deki ailesini, eşini ve çocuklarını bırakıp cepheye koşan direnişcimizin burada yaşadığı duygusal kırılmaları, gelgitleri, abartısız, riyasız, yalın bir şekilde anlatması, tarihe düşülecek bir not niteliğindedir.
Üç aylığına cepheye giden direnişçimiz yolların zorluklarla dolu olması, giriş-çıkıştaki sıkıntılar, Rus bombardımanı ve savaşın acımasızlığı sebebiyle ancak 11 ay sonra dönebilmiştir.
(Arka kapak yazısı)
Yol her zaman bulunur ama sen hazır değilsin.. “
Şehidin kanı Müslümanların yolunu aydınlatır, kafire ise ateş olur.
Hayat ve ölüm arasında çok ince bir çizgide yürüyorduk ama ölüm yaşamımızın bir parçasıydı zaten burada. Aslında her zaman öyleydi fakat burası savaş meydanıydı ve çok daha yakındı bize. Buna rağmen vadesi yetmeyene ne bomba ne füze bir şey yapamıyordu.
Bu konuyla ilgilenenlerin okumasını tavsiye ederim. Yine okumadan önce 1. ve 2. Çeçen- Rus savaşı hakkında tarihi malumat edinilmesi anlamayı kolaylaştıracaktır. Kitap akıcı bir üslupla yazılmış, yaşananlar, ortamlar, hisler iz bırakılarak verilmiş… Konuya ilgi duyanların bir çırpıda okuyacağı bir eser derim.
İyi okumalar…