zihnime çöreklenmiş bir umutsuzluk
zulüm sarıp sarmalamış her yanımı
karanlık gecelerim aydınlığa hasret
susarak içime ağlıyorum ben
ılık düşünceler bakışıma umut
şafak söktüğünde yırtacak karanlığı
ve tutup fırlatacak aydınlığa
ağlayarak içime koşuyorum ben
düşler istikbale bir pencere
açıp da bakıyorum
kayboluyor, yok oluyor zerreler neden?
koşarak içime ağlıyorum ben
ağlayarak içime koşuyorum ben
susarak içime ağlıyorum ben
buz gibi, su gibi, buhar gibi
14.01.2020 / Bafra | Musa AYDOĞDU